"Ah Keşke!" Dememek İçin

Yüce Allah insanı birtakım eksiklikler ve acizliklerle yaratmıştır. İnsan yaşamı boyunca sayısız kez unutur, yanılır ve hatalar yapar. Ancak yaptığı her hatanın her zaman telafisi vardır. Merhamet edenlerin en merhametlisi olan Rabbimiz, insana tevbe gibi büyük bir nimet vermiştir. Dünya zaten sunulan nimetlerle denenmek, hatalardan arınmak ve eğitilmek için vardır. İnsan dünya hayatında hatalarından dolayı pişmanlık duyduğu an Allah’tan bağışlanma diler ve tevbe ederek Rabbimiz’e yönelir. Allah’a yönelip teslim olan mümin artık Allah’ın yardımını da umabilir:

Azap size gelip çatmadan evvel, Rabbinize yönelip-dönün ve O’na teslim olun. Sonra size yardım edilmez. Rabbinizden, size indirilenin en güzeline uyun; siz hiç ÅŸuurunda deÄŸilken, azap apansız size gelip çatmadan evvel. (Zümer Suresi, 54-55)

Ä°nsan hayati bir tehlike ile karşılaÅŸtığı zaman -hep duyarız- yaÅŸamı film ÅŸeridi gibi gözleri önünden geçer. Bir anda, dünyadaki ömrünü ve bu süre içinde yaptığı iÅŸlerin muhasebesini yapar. EÄŸer bu kiÅŸi dünyada Allah’tan yüz çevirmiÅŸ ve O’nun dininden uzak yaÅŸamışsa, bir anda büyük bir piÅŸmanlığa kapılır. YaÅŸamı boyunca hiç aklına bile getirmediÄŸi gerçekler, ÅŸimdi apaçık gözlerinin önündedir. Kendisinden çok uzak gördüğü ölümün, aslında çok yakın olduÄŸunun farkına varır. Dünyadayken cenneti hak edecek bir yaÅŸam sürmemiÅŸ, Allah’a karşı nankörlük etmiÅŸtir ve bu davranışının karşılığını kötü bir ÅŸekilde alacağını, ÅŸimdi vicdanıyla çok iyi hissetmektedir. Oysa vicdanının sesine ömrü boyunca hiç kulak vermemiÅŸ, nefsinin tutkularıyla birlikte yaÅŸamıştır. İçini tarifsiz bir korku kaplar. İçinde bulunduÄŸu bu zorlu durumda, kendisine yalnızca Allah’ın yardım edebileceÄŸini anlar. EÄŸer Allah kendisini bu tehlikeli durumdan kurtaracak olursa, bu yaÅŸadıklarını kesinlikle unutmayacağına, yaÅŸamının geri kalanını bu gerçekleri göz önünde bulundurarak ve Kur’an ahlakına uygun olarak düzenleyeceÄŸine söz verir. O anki tehlikeden kurtulabilmek için “…siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: -Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden oluruz.” (En’am Suresi, 63) ayetindeki gibi yalvara yalvara Allah’a dua eder. Yeter ki kurtulsun ve yaÅŸamına devam etsin…

Ancak, zorluk anında yalvararak Allah’a sığınan bu insanların çoÄŸu, tehlike üzerinden kalktıktan sonra, Allah’a verdiÄŸi sözü unutur ve eski yaÅŸamına geri döner. O an hissettiÄŸi korku ve piÅŸmanlık, yerini eski nankörlüğüne bırakır. Ölümle yüz yüze geldiÄŸi o sıkıntı anında kurtulmak için Allah’a dua eden o deÄŸilmiÅŸ gibi Allah’tan yüz çevirir. Gaflet içindeki eski yaÅŸamına bıraktığı yerden devam eder. Bu kiÅŸilerin içinde bulundukları ruh hali Kur’an’da şöyle açıklanır:

Karada ve denizde sizi gezdiren O’dur. Öyle ki siz gemide bulunduÄŸunuz zaman, onlar da güzel bir rüzgarla onu yüzdürürlerken ve (tam) bununla sevinmektelerken, ona çılgınca bir rüzgar gelip çatar ve her yandan dalgalar onları kuÅŸatıverir; onlar artık bu (dalgalarla) gerçekten kuÅŸatıldıklarını sanmışlarken, dinde O’na ‘gönülden katıksız baÄŸlılar (muhlisler)’ olarak Allah’a dua etmeye baÅŸlarlar: “Andolsun eÄŸer bundan bizi kurtaracak olursan, muhakkak Sana şükredenlerden olacağız.” “Ama (Allah) onları kurtarınca, hemen haksız yere, yeryüzünde taÅŸkınlığa koyulurlar. Ey insanlar, sizin taÅŸkınlığınız, ancak kendi aleyhinizedir; (bu) dünya hayatının geçici metaıdır. Sonra dönüşünüz Bizedir, Biz de yaptıklarınızı size haber vereceÄŸiz. (Yunus Suresi, 22-23)

Oysa bu felaketi bir kez yaÅŸayan insan, aynısıyla hatta daha da zor bir durumla tekrar karşılaÅŸmayacağından güvende midir? Hatta, karaya çıktığında rahatlayan ve kendisini güvenlik içinde zanneden kimse, aynı tehlikeyi, “Size denizde bir sıkıntı (tehlike) dokunduÄŸu zaman, O’nun dışında taptıklarınız kaybolur-gider; fakat karaya (çıkarıp) sizi kurtarınca (yine) sırt çevirirsiniz. Ä°nsan pek nankördür. Kara tarafında sizi yerin dibine geçirmeyeceÄŸinden veya üzerinize taÅŸ yığınları yüklü bir kasırga göndermeyeceÄŸinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil bulamazsınız.” (Ä°sra Suresi, 67-68) ayetindeki gibi karada da yaÅŸayabilir.

Bir tehlikeyle karşılaÅŸtıkları an Allah’a yönelen kiÅŸilerin yaÅŸadıkları piÅŸmanlık, o an içinde bulundukları acizlik ve çaresizlikten kaynaklanmaktadır. Ancak ölümle burun buruna gelmek onları ahirete hazırlık yapmaya deÄŸil, “İnsanlara bir zarar dokunduÄŸu zaman, ‘gönülden katıksız baÄŸlılar’ olarak, Rablerine dua ederler; sonra Kendinden onlara bir rahmet taddırınca hemencecik bir grup Rablerine ÅŸirk koÅŸarlar.” (Rum Suresi, 33) ayetiyle bildirildiÄŸi üzere dünya hayatına yöneltmektedir.

İnsanlara yarar sağlayacak gerçek pişmanlık bu değildir. Pişmanlık, insanda radikal değişiklikler meydana getiren bir duygudur. İçten pişmanlık duyan kişi, yaşamının geri kalan bölümünün Allah’ın kendisine verdiği bir fırsat olduğunu düşünür ve eski hatalarına geri dönmemeye gayret eder. Çünkü bu nankörlük onun aleyhine olacaktır.

Kuran’da verilen bu örnekler her insan için öğüt alabileceÄŸi birer ibrettir. Ä°nsanın zor bir durumla karşılaÅŸmamış olması, karşılaÅŸmayacağı anlamına gelmez. Bu ayetlerle amaçlanan, insanın her an vicdanının sesini dinlemesi ve kendisini geçici dünya hayatına baÄŸlayan nefsani tutkularından kurtulmak için çaba harcamasıdır. KiÅŸi yaÅŸamındaki önceliklerini belirlemeli ve nelerden vazgeçmesi gerektiÄŸi konusunda henüz vakit varken kesin karar vermelidir. Ä°nsan belki yaÅŸamının sonuna kadar böyle bir olay yaÅŸamayacaktır. Ancak yaÅŸamdaki tek kesin gerçek olan ölümle karşılaÅŸtığı anda, eÄŸer Allah’ın hoÅŸnutluÄŸunu gözeterek ve O’nun sınırlarını koruyarak yaÅŸamadıysa, kesinlikle piÅŸmanlık duyacağı ÅŸeyler olacaktır.

Dünyadayken telafisi mümkün olabilen, ancak ahirette geri dönüşü bulunmayan bu piÅŸmanlığı yaÅŸamamak için insanın yapması gereken, Allah’a yönelmek, O’ndan korkup sakınmak, O’nun Kuran’da bildirdiÄŸi emirlerini yerine getirmek, kısacası Kuran’a tabi ve Allah’a teslim olmaktır. Ölümü uzak görmek büyük yanılgıdır, ölüm her insana aynı uzaklıktadır ve çok yakındır. O halde insan sorumluluklarını ertelememeli, aldığı kararları da içtenlikle ve sabır göstererek yaÅŸamına geçirmelidir. Allah’a olan içten duası, yakınlık ve teslimiyeti ise, tehlike anında hissedilen kadar içten olmalıdır.

Ä°nsan ÅŸunu hiç aklından çıkarmamalıdır: Gerçek yaratılış amacı, Rabb’inin hoÅŸnut olduÄŸu bir kul olmaktır. Bunun dışında, sahip olduÄŸu mallar, ailesi, çevresi, kariyeri bu amaca ulaÅŸmak ve Allah’a yakın olmak için birer araçtır. Bu nimetlerle yalnızca nefsinin bencil tutkularını tatmin etmeyi amaçlayan, tüm bunların Allah’a şükretmesi ve O’na yönelmesi için verildiÄŸini unutan kiÅŸilerin durumları Kur’an’da, “De ki: “Davranış (ameller) bakımından en çok hüsrana uÄŸrayacak olanları size haber vereyim mi?” “Onların, dünya hayatındaki bütün çabaları boÅŸa gitmiÅŸken, kendilerini gerçekte güzel iÅŸ yapmakta sanıyorlar.” Ä°ÅŸte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuÅŸmayı inkar edenlerdir. Artık onların yapıp-ettikleri boÅŸa çıkmıştır, kıyamet gününde onlar için bir tartı tutmayacağız.”(Kehf Suresi, 103-105) ifadeleriyle bildirilir.

Bu kimselerin dünya hayatında yaptıkları her ÅŸey -Allah’ın dilemesiyle- boÅŸa çıkacak, dünyevi kazançları kendilerine ahirette hiçbir yarar saÄŸlamayacaktır. Allah’ın hoÅŸnutluÄŸunu deÄŸil nefislerinin fücurunu gözeten bu kiÅŸiler, ölüm meleklerini karşılarında gördükleri an artık dönüşü olmayan korkunç hatalarını fark edecek ve piÅŸmanlıkları sonsuza dek sürecektir. Bu sonsuz sürecek piÅŸmanlığı yaÅŸayan kiÅŸilerin sözleri Kuran’da şöyle haber verilir:

Der ki: “KeÅŸke hayatım için, (önceden bir ÅŸeyler) takdim edebilseydim.” (Fecr Suresi, 24)”… KeÅŸke Rabbime hiç kimseyi ortak koÅŸmasaydım.” (Kehf Suresi, 42)
“… Ah keÅŸke, elçiyle birlikte bir yol edinmiÅŸ olsaydım,” (Furkan Suresi, 27)

Dünyada yapıp ettiklerinden ve ertelediklerinden dolayı ahirette pişmanlık ve korkunç bir çaresizlik içerisinde bu sözleri söylemek istemeyen her insan, hiç vakit kaybetmeden Yaratıcısının çağrısına icabet etmelidir.

elif@elifalaca.com

2 thoughts on “"Ah KeÅŸke!" Dememek İçin”

  1. Rabbim keÅŸke demeden yaÅŸayacağımız ve geriye dönüp baktığımızda piÅŸman olmayacağımız bir ömür nasip etsin cümlemize…amin
    teşekkürler bu güzel yazı için.
    Allah razı olsun.

  2. RABBİM SİZLERDEN RAZI OLSUN. ÇOK GÜZEL BİR YAZI . KEŞKE DEMEMEK NİYETİYLE İNŞALLAH.

Bir cevap yazın


*