Doğu Türkistan

DoÄŸu Türkistan’ın tarihi seyri
Son günlerde çatışma olaylarıyla dünya gündemin oturan DoÄŸu Türkistan’ın tarihçesi M. Ö. 200 yılına dayanıyor.

DoÄŸu Türkistan, tarihte birçok Türk Ä°mparatorluklarına merkezlik yapmıştır. Tarihi kaynaklarda, Teoman Yabgu tarafından M.Ö. 220 yılında kurulduÄŸu kaydedilen Büyük Hun Ä°mparatorluÄŸu’nun asırlarca hakimiyeti altında bulunan DoÄŸu Türkistan; bu imparatorluÄŸun M.S.430 yıllarında yıkılmasından sonra, baÅŸka bir Türk Devleti’nin hakimiyeti altında bulunmuÅŸtur. Bu devlet; Göktürk Devleti’dir. M.S.552 yılından itibaren varlığını hissettirmeye baÅŸlayan Göktürk Devleti, bütün Türkistan hükümdarlarını itaati altına alarak, büyük bir imparatorluk meydana getirmiÅŸtir. 660 yılında bir ara Çin istilasına uÄŸrayan DoÄŸu Türkistan, KapaÄŸan Han zamanında Çiniler’den geri alınmıştır (699).

dogu turkistan

Göktürk Ä°mparatorluÄŸu’nun zayıflamasıyla, hakimiyet yeni Türk devletinin eline geçmiÅŸtir. TürkeÅŸ Devleti, Karluk Devleti ve Uygur Devleti gibi devletlerin idarelerinden sonra, Türk tarihinin en büyük devletlerinden olan Karahanlılar Devleti, DoÄŸu Türkistan’a yeni bir ruh ve anlayış kazandırmıştır. Bu devreye kadar (840-1212) Türk toplumlarında, tek tük Ä°slam olma vakıaları görülmekteyse de, Karahanlılar devrinde Ä°slam Dini Türk milletinin vazgeçilmez hayat kaynağı olmuÅŸtur. Öteden beri hiç bir yabancı dine iltifat etmeyen Türkler, Karahan Devleti’nin devlet politikası içerisinde kısa zamanda Ä°slamlaÅŸmışlardır.

ÇİN İSTİLASI BAŞLYOR

Karahanlılar’dan sonra, Karahıtaylılar ve Mogollar devrini de yaÅŸayan DoÄŸu Türkistan, 1760 yılında Çin-Mançur istilasına maruz kalmıştır. Mançurların ülkeye giriÅŸleriyle korkunç bir iÅŸkence ve zulüm devri baÅŸlamış, buna tahammül edemeyen Türkler, zaman zaman Mançur yönetimine karşı ayaklanmışlardır. Bu ayaklanmalar içerisinde 1863 yılında, bütün ülke çapında baÅŸlatılan kurtuluÅŸ hareketi kısa zamanda geliÅŸmiÅŸ ve Yakup Han Bay Devleti’nin gayretiyle Çinliler ülkeden çıkartılarak milli bir devlet kurulmuÅŸtur.

OSMANLI Ä°LE TEMAS

14 sene devam eden bu yeni devlet, aynı zamanda, Osmanlı idaresiyle temasa geçen ve Osmanlı Devleti’ne tabi olan ilk DoÄŸu Türkistan Devleti olmuÅŸtur. Yakup Han Bay Devlet’in ölümünden sonra, DoÄŸu Türkistan tekrar 1876 yılında Çin-Mançur yönetimine geçmiÅŸtir.

Ä°ÅŸte bu tarihten sonra DoÄŸu Türkistan’da korkunç bir imha ve asimile hareketi baÅŸlatılmış, DoÄŸu Türkistan ismi deÄŸiÅŸtirilerek ‘Sinkiang’ -ilhak edilmiÅŸ toprak- denmiÅŸ, diÄŸer bütün ÅŸehir, kasaba, makam v.s. isimleri ÇinlileÅŸtirilmiÅŸtir.

RUS ESARETÄ°

1934-1944 yılları arasında, bir ara Sovyet Rusya yönetiminde kalan Doğu Türkistan, Rusların meşhur işkence ve katliam hareketlerine sahne olmuştur.

1944’ten sonra tekrar Çin idaresinin baskısı altında bulunmuÅŸ, 1949 yılından sonra da komünist Çin kuvvetlerinin istilasına uÄŸramıştır. O günden bu yana DoÄŸu Türkistan, komünist rejim tarafından en katı ve acımasız bir ÅŸekilde yönetilmiÅŸtir.

Ancak, ÅŸunu kaydetmeden geçmeyelim. 1876 yılından beri, DoÄŸu Türkistan’da şövenist bir idare kuran bütün Çin iktidarları döneminde, hemen her yıl büyük ayaklanmalar ve direniÅŸ hareketleri vukubulmuÅŸtur.

1933 yılında Hacı Hoca Niyaz ve 1940 yılında Osman Baturların liderlik ettiÄŸi Kumul Ayaklanması neticesinde kurulan ve fakat devam edemeyen ‘Åžarki Türkistan Devleti’ 1944 yılında Ali Han Töre liderliÄŸi altında vukubulan ayaklanma ve tekrar kurulan ‘Åžarki Türkistan Devleti’, 1947’de halkın tekrar Çin’e baskıları neticesinde kurulan ‘Dr.Mesut Sabri Hükümeti’ 1950 yılında tekrar Osman Batur ve Canım Han Hacıların direniÅŸleri, 1958, 1962, 1965, 1968 yıllarındaki büyük ayaklanmalar; bu dönemdeki kurtuluÅŸ hareketlerinin baÅŸlıcalarıdır.

250 BİN KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ

1953 yılında bütün DoÄŸu Türkistan çapında Çinliler’in gayri insani uygulamalarına karşı genel bir silahli ayaklanma baÅŸ gösterdi. Komünist Çin ordularının komutanı olarak DoÄŸu Türkistan’ı iÅŸgal eden ve DoÄŸu Türkistan celladı olarak bilinen Vang Cin ‘Devrim aleyhtarı unsurları yok etmek’ sloganı ile 250 000 ‘den fazla dini zatları ve aydınları tutuklayarak çeÅŸitli iÅŸkencelerle öldürdü. DoÄŸu Türkistan toprakları ÅŸehitlerin kanı ile sulandı.

1955 yılında Hoten’de Atçu ve Aksu’da büyük çapta ayaklanmalar meydana geldi. Çin iÅŸgal ordusu silahsız halk üzerine ağır silahlarla ateÅŸ açarak yüzlerce Türkü öldürdü. Binlerce kiÅŸi zindanlara atıldı, iÅŸkencelerle öldürüldü, binlerce kiÅŸi de ağır çalışma kamplarına sürüldü.

1962 yılında 9 siyasi yeraltı teÅŸkilatı siyasi yönden harekete geçti. Ä°li ve Çöçek bölgelerinde gösteriler düzenlendi. Çin askerleri göstericilerin üzerine ateÅŸ açarak bu gösterileri kanlı ÅŸekilde bastırdı. 1 milyondan fazla Türk, bölgeden Kazakistan’a ilticaya mecbur bırakıldı.

1967-1968 yılları arasında müslüman Türk halkı tarafından kurulan 300’den fazla silahlı teÅŸkilat ortaya çıkarıldı. Mensupları tutuklanarak kurÅŸuna dizildi.

1969 yılında Ahunoğlu (Ahunov) Mecit liderliğindeki bir silahlı teşkilat, ayaklanma öncesi yönetim tarafından haber alındı. Teşilat üyeleri acımasızca kanla bastırılarak şehit edildi.

1970 yılında Eyalet Hükümet BaÅŸkan Yrd.EminoÄŸlu (Eminov) ‘un da içinde bulunduÄŸu 23 bin’den fazla ‘Gizli bir Siyasi Partinin ‘ üyeleri ayaklanma arafesinde bastırıldı. EminoÄŸlu baÅŸta olmak üzere lider kadro idam edildi. Bu defaki bastırma harekatında Merkezi Çin Yönetim, DoÄŸu Türkistan’da ilçe derecesindeki Çinli yetkililere ‘idam cezası verme yetkisi ‘ verdi. Binlerce vatansever genç aydın Çinli vahÅŸilerce öldürüldü ve bir kısmı da çalışma kamplarına sürüldü.

Bu tür kanlı hadiselerden 10 yıl sonra, 1981 yılında DoÄŸu Türkistan’ın Merkezi Ãœrümçi ÅŸehrinde ilk defa demokratik mücadele patlak verdi. İşçiler baÅŸta olmak üzere her kademedeki halk kitleleri Çinliler tarafından bir suikast sonucu öldürülen Abdulhamit Mesut’un kanlı cesedini sokaklarda gezdirerek açık ÅŸekilde ‘insani haklarımızı canımız pahasına da olsa koruyacağız’ , ‘Kana Kan – Cana Can!’ gibi sloganlar atarak Eyalet Komunist Partisi Merkezi önünde gösteri yaptı. Komünist yönetim, Çin Anayasası’ndaki gösteri yapma hürriyetini çiÄŸneyerek, açık ÅŸekilde bu gösteriye müdahale etmemekle beraber katılanları tespit etti ve gizli bir ÅŸekilde hepsini tutuklayıp cezalandırdılar.

1985 yılının Aralık ayında 10 bin’e yakın Müslüman Türk öğrenci, Ãœrümçi Ãœniversitesi’nde dersleri 1 hafta süre ile boykot ederek sokaklarda gösteri yaptılar. Daha sonra Çin’in Pekin, Nancing ve Åžanghay gibi büyük ÅŸehirlerindeki üniversiteli Türk öğrenciler de bu eylemleri desteklemek için bulundukları yerlerde gösteri yaptılar. Bunlar, yönetimden, DoÄŸu Türkistan’daki ‘Atom Denemeleri’nin durdurulması, Çinli göçmen akınına son verilmesi, demokratik seçme ve seçilme hakkının tanınması, DoÄŸu Türkistanlı Müslüman Türklerin insani, milli hak ve hukuklarının iadesi gibi yasal ve masum taleplerde bulundular. Çin idaresini uzlaÅŸma yolu ile bazı vaadlerde bulunmaya mecbur bıraktı. Fakat bu geliÅŸmelerden çok kısa bir süre sonra öğrenciler okulsuz, diplomasız ve iÅŸsiz bırakıldı. Bazı öğrenci liderleri gizlice tutuklandı.

1989 yılında Ãœrümçi’de Müslümanlar, Ä°slamiyet’e yapılan hakaret ve saldırıların durdurulması ve demokratik hakların verilmesini talep ederek gösteriler yaptılar.

1990 yılının Nisan ayı baÅŸlarında KaÅŸgar’ın Baren kasabasında Çin iÅŸgal yönetimine karşı silahlı ayaklanma patlak verdi. DoÄŸu Türkistan Ä°slam Partisi’nin mücahitleri cihad ilan ederek Çin askerlerine karşı savaÅŸtı. Büyük bir bölümü çarpışmalarda ÅŸehit oldu. Binlerce Müslüman Türk tutuklandı. Bu olay Çin hükümetini derinden sarstı.

1992 yılının Aralık ayında dünyanın dört bir yanından gelen DoÄŸu Türkistan Muhacirlerinin Temsilcileri Sosyal ve Kültürel KuruluÅŸların BaÅŸkanları ile ileri gelen aydınları Türkiye’nin Ä°stanbul sehrinde bir araya gelerek 3 gün süren ‘DoÄŸu Türkistan Milli Kurultay’ını tertip ettiler. DoÄŸu Türkistan Müslümanlarının bu çilekeÅŸ ve muzdarip temsilcileri DoÄŸu Türkistan Halkının fiziki ve kültürel varlığını, milli kimliÄŸini imhayı hedef alan uygulamalarını, insanlığa, dünya barışına ve milletlerarası dostluk ve iÅŸbirliÄŸi ülküsüne karşı iÅŸlenmekte olan ağır insanlık suçu olduÄŸunu bütün dünyaya ilan ettiler. Milli Kurultay ayrıca, DoÄŸu Türkistan’ın yeniden bağımsız bir devlet olarak doÄŸuÅŸu için gerekli politikaları tespit ve kabul etti.

Günümüzde Doğu Türkistan Türkleri her zamankinden daha çok azim ve inançla Birleşmiş Milletlere vücut veren temel ilkelere, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde belirtilen bütün hak ve hukukun kendilerine de tanınması yolunda büyük bir mücadele içindedir.

Kaynak: http://islamdiyarlari.com/dogu-turkistan/

5 thoughts on “DoÄŸu Türkistan”

  1. Dunyada hele 21.asirda hala bu kadar zalim bu kadar cahil insanlarin bulunduguna inanamiyorum cinliler zaten tarihte en zalim halk olarak anilir, ya uygur kardeslerimizi onlardan kurtaramaz myz bir Turk dunyasini kurulmasini ve tum Turk boylarinin birlesmesini ve yardim etmesini cok isterdim nerede bizim eski birligimiz?gucumuz?

  2. Türk olarak asyada okadar yaygınız ki hala gücümüzün farkında değiliz. AB , ABD türklerin neler yapabileceğini biliyor. Asya da böyle bir dayanışmanın engellenmesi için ne gerekse yapacaklar. Keşke Türk devetleri birbirine yaslansa.

  3. kurtuluşu saglayacak tek şey türk birligidir ve umarım bu gerçekleşir.beddua etmeyelim ama onları allaha havale edelim bu onlara yeterli allah türkistandaki kardeşlerime sabır versin inşallah.

  4. turkcem iy degil ben kazak turkim, makele dori iyi yazilmis. ben dogu turkistanliyim, simdi kazakistan vatandasiyim. sok tecekkurederiyim. onimizde sizlere osman batur ve dogu turkistan hakinda bereber is yafmak istiyorum kazakistan turkistannan .носербек заңәділ ұлы.

  5. makale dogu turkistan haiatinan cok cey anlatiyor. ben osman batur ve rabya kadirin yurdu altai bolgesinnen gelen kazak vatandasiyim. yesevi universitesi turk duniasi genislerinin turan diaspora ortaliginin danismaniyim.

Bir cevap yazın


*