– Hangi yol sizi felaha kavuÅŸturur?
– Hangimizin hayatı “eyvah”larla, “keÅŸke”lerle dolu deÄŸil ?
– BildiÄŸiniz yol, aslında hiç bilmediÄŸiniz bir yolsa ?..
Â
Kendinize bir yol seçin… Hakk’ın emrinde, insanlığın hizmetinde; başınızda en yüksek ve en asil fikirler, kalbinizde en ılık, en tatlı, en müşfik duygular; bilgili, ÅŸuurlu ve vakur adımlarla ebediyete doÄŸru ilerleyeceÄŸiniz “ideal bir yol”…
Server Ä°letiÅŸim Merhum Prof. Dr. M. Esad COÅžAN’ın eserlerini kitapseverlerle buluÅŸturmaya devam ediyor.
Â
Ä°DEAL YOL
BAÅžMAKALELER-4
Bu kitap, Merhum Prof. Dr. Mahmud Esad CoÅŸan’ın 1960, 70 ve 80’li yıllarda çeÅŸitli gazete, dergi ve yıllıklarda yazdığı yazılar ile yine aynı senelerde TRT radyo ve televizyonunda yapmış olduÄŸu konuÅŸmaların kendisi tarafından kaleme alındığı metinlerinden oluÅŸmaktadır. Kimileri de yazmaya baÅŸlayıp tamamlayamadığı veya tamamlasa da bir yerde yayımlayıp yayımlamadığını tespit edemediÄŸimiz yazılarından oluÅŸmaktadır.
M. Esad CoÅŸan Hocaefendi okurlarının hemen hemen tamamına yakını, ona ait olan bu metinlerden ilk defa haberdar olacak, onun kendine has üslubuyla kaleme almış olduÄŸu yazılarını keyifle okuyacak, bilgilenecek ve bir medeniyetin ikliminde seyr ü sefer etmenin hazzını yaÅŸayacaktır…
ESERDEN BÄ°R MAKALE:
“Ä°DEAL YOL”
Son sınıfta bulunan bir öğrencim, mezuniyet imtihanlarına girmek ve diploma almak üzere oldukları sıralarda bana, “Hocam! Mümkün olsaydı birinci sınıfa yeniden kaydolur, şimdiye değin edindiğim tecrübelerin ışığında, değişik ve daha aktif bir anlayışla Fakülte’yi bir kere daha okurdum.†demişti.
Â
Çoğumuz iyi değerlendiremediğimiz, mahiyetine derinden derine nüfuz edemeden yaptığımız çalışmaların, harcadığımız zamanların sonunda, buna benzer temennilerde bulunmuş, tahassür ve nedamet izhar etmişizdir. Vaktinde uyanarak elden kaçırdığımız birtakım fırsatları telafi etmemiz şüphesiz imkân dahilindedir.
Beni en çok düşündüren, hatta korkutan ÅŸey, son piÅŸmanlık demi, “merdivenleri ağır ağır çıkıp bitirdikten sonra, eteklerinde dökülmüş, gümüş renkli bir yığın yaprağı görüp semaya aÄŸlayarak bakılan†zamandır. Dünyadan göç etme anında piÅŸmanlık uyulmayan bir ömür; zekice, dinamik ve verimli geçirilmiÅŸ bir hayat… ne kadar büyük bir zafer!
Yâdında mı doğduğun zamanlar?
Sen ağlar idin gülerdi âlem.
Bir öyle ömür geçir ki olsun
Mevtin sana hande, halka mâtem…Â
Benim, mezun olan veya yeni gelen öğrencilere, okuyuculara ve herkese, burada hatırlatmak istediÄŸim nokta ÅŸu: Çevrenizde bir yığın insan ve bir o kadar da fikir veya fikirsizlik var: Vurguncu, eyyamcı, kozmopolit, anarÅŸist, sosyalist, komünist, epikürist, idealist, memleketçi, devrimci, bölgeci, ırkçı, ümmetçi vs. Siz, en son nefesi düşünerek; o anda “eyvahâ€larla, “keÅŸkeâ€lerle dövünmemeyi; bin kere, milyon kere ölmekten daha beter, kaskatı bir yeis içinde beyhude çırpınmamayı gaye edinerek kendinize bir yol seçiniz. Hakk’ın emrinde, insanlığın ve insanların hizmetinde; başınızda en yüksek ve en asil fikirler, kalbinizde en ılık, en tatlı, en müşfik duygular; bilgili, ÅŸuurlu ve vakur adımlarla ebediyete doÄŸru ilerleyiniz. Sarsılmaz, eskimez bir ülkünüz bulunsun; yarınınız bugünden daima daha ileri ve yüksek olsun!